oslo dunk position ne demek?

Oslo Dunk Pozisyonu: Deniz Hukukunda Tartışmalı Bir Konum

Oslo Dunk Pozisyonu, Deniz Hukuku kapsamında özellikle Deniz Yetki Alanlarının Belirlenmesi konusunda ortaya çıkan ve tartışmalara yol açan bir kavramdır. Bu pozisyon, özellikle coğrafi olarak birbirine yakın ve karşılıklı kıyılara sahip devletler arasındaki deniz sınırlarının belirlenmesinde önem kazanmaktadır.

Temel Tanım

Oslo Dunk Pozisyonu, bir devletin kıyılarının şekli, uzunluğu veya coğrafi özelliklerinin, Deniz Hukuku Sözleşmesi uyarınca belirlenen deniz yetki alanlarını (özellikle Kıta Sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölge) etkileyebileceğini savunan bir yaklaşımdır. Bu yaklaşıma göre, bir devletin coğrafi olarak dezavantajlı bir konumda olması (örneğin, diğer devlete göre daha kısa bir kıyı şeridine sahip olması veya kıyılarının girintili çıkıntılı olması), adil bir deniz sınırı belirlemesi için dikkate alınması gereken bir faktördür.

Kökeni ve Gelişimi

"Oslo Dunk Pozisyonu" terimi, Norveç'in deniz sınırlarının belirlenmesi konusundaki tutumundan kaynaklanmaktadır. Norveç, özellikle Kuzey Denizi ve Barents Denizi'ndeki komşularıyla olan deniz sınırlarının belirlenmesinde, coğrafi dezavantajlarını vurgulamış ve bu dezavantajların, sınırların adil bir şekilde çizilmesinde dikkate alınması gerektiğini savunmuştur. Bu tutum, uluslararası deniz hukuku literatüründe "Oslo Dunk Pozisyonu" olarak anılmaya başlanmıştır.

Temel İlkeler

Oslo Dunk Pozisyonu'nun temel ilkeleri şunlardır:

  • Coğrafi Dezavantajın Dikkate Alınması: Bir devletin coğrafi olarak dezavantajlı bir konumda olması (örneğin, kısa veya girintili çıkıntılı bir kıyı şeridine sahip olması), deniz sınırlarının belirlenmesinde dikkate alınmalıdır.
  • Hakkaniyet İlkesi: Deniz sınırları, hakkaniyet ilkesine uygun olarak belirlenmelidir. Hakkaniyet, sadece matematiksel eşitlik anlamına gelmez, aynı zamanda ilgili tüm faktörlerin (coğrafi dezavantaj dahil) dikkate alınmasını gerektirir.
  • Oransallık İlkesi: Deniz sınırları, devletlerin kıyı uzunlukları veya deniz alanlarına olan oransallık ilkesine uygun olarak belirlenmelidir. Ancak, bu oransallık mutlak bir kural değildir ve coğrafi dezavantaj gibi diğer faktörlerle dengelenmelidir.
  • Adil Çözüm: Amaç, adil bir çözüm bulmaktır. Adil çözüm, tüm ilgili faktörlerin dikkate alınarak, hakkaniyet ilkesine uygun bir deniz sınırının belirlenmesini ifade eder.

Uluslararası Hukuktaki Yeri

Oslo Dunk Pozisyonu, Uluslararası Adalet Divanı (UAD) ve diğer uluslararası mahkeme kararlarında doğrudan kabul görmüş veya reddedilmiş kesin bir kural değildir. Ancak, UAD ve diğer mahkemeler, deniz sınırlarının belirlenmesinde hakkaniyet ilkesinin ve ilgili tüm faktörlerin dikkate alınması gerektiğini vurgulamıştır. Bu bağlamda, Oslo Dunk Pozisyonu'nun temelindeki coğrafi dezavantajın dikkate alınması gerektiği fikri, bazı mahkeme kararlarında dolaylı olarak kabul görmüştür.

Örneğin, UAD'nin bazı deniz sınırı davalarında, bir devletin coğrafi olarak dezavantajlı konumda olmasının, diğer devlete daha fazla deniz alanı verilmesi gerektiği sonucuna varılmasına yol açtığı görülmüştür. Ancak, bu tür kararlar, her zaman Oslo Dunk Pozisyonu'nun doğrudan bir sonucu olarak yorumlanmamalıdır.

Eleştiriler

Oslo Dunk Pozisyonu, bazı eleştirilere de maruz kalmaktadır. Eleştirilerin temel noktaları şunlardır:

  • Belirsizlik: Coğrafi dezavantajın ne anlama geldiği ve nasıl ölçüleceği konusunda belirsizlikler bulunmaktadır. Bu belirsizlik, deniz sınırlarının belirlenmesinde keyfi uygulamalara yol açabileceği endişesini doğurmaktadır.
  • İstikrarsızlık: Oslo Dunk Pozisyonu'nun kabul edilmesi, deniz sınırlarının belirlenmesinde istikrarsızlığa yol açabileceği düşünülmektedir. Devletler, sürekli olarak coğrafi dezavantajlarını öne sürerek, mevcut deniz sınırlarını sorgulayabilirler.
  • Kötüye Kullanım: Bazı devletler, haklı bir gerekçesi olmadan coğrafi dezavantajlarını öne sürerek, daha fazla deniz alanı talep edebilirler.

Türkiye ve Oslo Dunk Pozisyonu

Türkiye, deniz sınırlarının belirlenmesinde Oslo Dunk Pozisyonu'nu doğrudan kabul etmemektedir. Ancak, Türkiye, Doğu Akdeniz'deki deniz yetki alanları konusunda, coğrafi özelliklerini ve adaların etkisini dikkate alarak, hakkaniyet ilkesine uygun bir çözüm bulunması gerektiğini savunmaktadır. Özellikle Meis Adası'nın Türkiye ana karasına yakınlığına rağmen, geniş bir deniz yetki alanına sahip olmasının hakkaniyete aykırı olduğunu belirtmektedir.

Sonuç

Oslo Dunk Pozisyonu, deniz hukukunda karmaşık ve tartışmalı bir konudur. Bu pozisyon, coğrafi dezavantajın deniz sınırlarının belirlenmesinde dikkate alınması gerektiğini savunurken, belirsizlik, istikrarsızlık ve kötüye kullanım gibi eleştirilere de maruz kalmaktadır. Uluslararası mahkemeler, bu pozisyonu doğrudan kabul etmemiş olsalar da, hakkaniyet ilkesinin ve ilgili tüm faktörlerin dikkate alınması gerektiğini vurgulamışlardır. Bu nedenle, Oslo Dunk Pozisyonu, deniz sınırlarının belirlenmesinde dikkate alınması gereken önemli bir faktör olarak değerlendirilebilir.

Kendi sorunu sor